AMELİYATSIZ ESTETİK UYGULAMALARI
BOTULİNUM TOKSİN UYGULAMASI (BOTOKS)
ESTETİK DOLGU UYGULAMALARI
MEZOTERAPİLER VE VİTAMİN ENJEKSİYONLARI
GENÇLİK AŞILARI
NEM AŞILARI VE BİYOREJENERASYON ÜRÜNLERİ
FRANSIZ ASKISI İLE AMELİYATSIZ YÜZ GERME
BOTULİNUM TOKSİN UYGULAMASI
Botoks Nedir?
Botulinum toksin uygulaması halk arasında botoks olarak bilinen kırışıklıkların tedavisinde kullanılan bir bakteri zehridir. Zannedilenin aksine yılan zehri değildir. 2002 yılında FDA tarafından kırışıklık tedavisinde kullanımı onaylanmıştır. Deri ve kas içine enjeksiyon yapılarak kasların kasılması engellenir ve böylece mimik hareketleri sırasında oluşan kırışıklıklar tedavi edilir. Kırışıklık tedavisinin dışında migren tedavisinde, diş sıkma ve aşırı terlemeye bağlı terlemenin engellenmesinde de kullanılır.
Hangi Bölgelere Uygulanır?
En sık olarak alın çizgileri, göz çevresindeki kaz ayakları olarak bilinen çizgilerde, kaş ortasında oluşan kırışıklıkların tedavisinde kullanılır. Bunun dışında boyun çizgileri, dudaktaki çizgilerde, burundaki tavşan çizgilerinde ve burun ucunu kaldırmak amacıyla da kullanılmaktadır.
Nasıl Uygulanır?
Uygulama öncesi uyuşturucu kremlerle uygulama bölgesi uyuşturulur. Ardından hayalet iğneler sayesinde botulinum toksini deri ve kas içine enjekte edilir. Ağrılı bir uygulama değildir. Uygulama süresi yaklaşık 10 dakika kadardır. Uygulama sonrası enjeksiyon alanına soğuk kompres uygulanır. Uygulama yerlerinde hafif şişlik, kızarıklık ve ağrı olması normaldir. Bu etkiler kısa sürede geçmektedir.
Uygulama Sonrası Dikkat Edilecek Noktalar Nelerdir?
Uygulama sonrasında en az dört saat boyunca yatar konuma gelinmemeli, öne-aşağıya eğilmemelidir. Uygulama yapılan gün sıcaktan korunmanız gerekir, spor yapılmaması önerilir, alkol tüketilmemeli, sauna, jakuzi, solaryum kullanımından uzak durulmalıdır. En az 2 hafta boyunca botoks uygulanan alanlara masaj yapmayınız.
Botoksun Etkisi Ne Zaman Başlar ve Ne Kadar Sürer?
Botoksun etkisi 2-3 gün içinde başlar ve genellikle 10-14 gün sonra tam etki göstermiş olur. Etki süresi kişiden kişiye değişmekle beraber ortalama 4-6 aydır. Düzenli yapılan uygulamalarda etki süresi uzamaktadır. Yılda 2 kez tekrar edilmesi önerilir. Daha sık yapılan uygulamalarda botoksa karşı antikor gelişebileceği unutulmamalıdır. Antikor gelişmesi halinde botoks uygulaması sonrası kaslar botoksa direnç geliştirir ve kırışıklıklar düzelmez.
Bu durumda botoks uygulamasına bir süre ara verilir ve mümkünse marka değişikliği önerilir.
Sahte Botoks Var mı?
Sağlık bakanlığı tarafından onaylı 3 faklı marka bulunmaktadır. Bu 3 marka arasında belirgin fark bulunmamaktadır. Bunun dışındaki markalar kaçak veya sahte botoks olarak bilinmektedir. Kaçak veya sahte botoks sonrası ciddi alerjik reaksiyonlar, ciltte kalıcı deformiteler ve istenmeyen yan etkiler oluşabilir. Bu nedenle bu tür uygulamalar mutlaka bu alandan uzmanlık eğitimi almış olan uzman doktorlar tarafından yapılmalıdır.
Botoks Uygulamasına Kaç Yaşında Başlamalıyız?
Botoks uygulamasına başlamak için belirli bir yaş yoktur. Kırışıklıklar oturmadan ve deride iz yapmadan başlanması uzun yıllar genç görünmenizi sağlayacaktır. 25 yaşından sonra yapılması önerilmekle beraber özel durumlarda 20’li yaşlarda da başlanabilir. Uzman doktor muayenesi sonrası botoks uygulamasına başlayıp başlamayacağınız hakkında bilgi sahibi olacaksınız. Botoks uygulaması hamile, emziren ve kas hastalığına sahip olan hastalara yapılmaz.
Hatalı Botox Uygulaması Nedir ve Ne Tür Problemlere Yol Açar?
Botoks uygulaması sonrası çift görme, kaş düşmesi, göz kapağı düşmesi ve ağız çevresinde asimetri oluşumu yan etki değildir. Bu tür etkiler yanlış veya hatalı uygulama sonrası olmaktadır. Bu nedenle uygulamanın işin uzmanı olan hekimler tarafından sağlık kurumlarında ve hastane ortamında yapılması gerekir. Doğru ellerde uygulanan botoks mimik veya ifade kaybına neden olmadan genç, doğal ve kırışıksız bir görünüme neden olur.
ESTETİK DOLGU UYGULAMARI
Dolgular En Sık Hangi Bölgelere Uygulanır?
Dolgular adından anlaşıldığı üzere çukur veya hacimsiz olan bölgeleri doldurmak için kullanılan maddelerdir. Derideki kırışıklıkların tedavisinde, yüzde yanak, çene, dudak, şakak, göz altı, burun, nazolabial bölgeleri doldurmak için kullanılır. En sık dudak ve çene bölgelerinde hacim sağlamak amacıyla kullanılır.
Dolgu ve Botoks Arasındaki Fark Nedir?
Dolgunun botokstan farkı mimik yapmazken var olan çukur ve kırışıklıkların tedavisini sağlamasıdır. Botoks uygulanan alanlara yapılan dolgunun ömrü daha uzun olacaktır. Özellikle alın, kaş arası ve kaz ayağı bölgelerine yapılan botoks uygulaması sonrası devam eden kırışıklıklar dolgular ile tedavi edilir. Bu alanlarda kas hareketleri azalacağı için dolgunun erimesi daha zor olacaktır ve etki süresi artacaktır.
Dolgu Uygulamasında Amaç Nedir?
Dolgu uygulamalarında amaç yüzü şişirmek değildir. Yüzümüzde pek çok doğal çizgi bulunmaktadır. Yaşlanmayla beraber bu çizgilerin derinliği artar ve daha belirgin hale gelir. Dolgu uygulamalarında amaç en az miktarda dolgu kullanarak doğallığı bozmadan normal altın oranı sağlamaktadır. Örneğin burun kenarındaki oluklar (nazolabial oluk) doğal ve olması gereken bir çukurdur. Yaşlanma ile derinliği artan bu çukur alan doldurularak derinliği azaltılır. Bu bölgeyi şişirmek veya tamamen doldurmak doğru değildir. Çene ucunuz geride duruyorsa dolgu uygulaması ile çeneniz olması gereken altın orana getirilir. Fazla yapılan dolgu uygulamaları yapay ve abartılı görünüme neden olmaktadır.
Dolgu Uygulamasında Nelere Dikkat Etmeliyiz?
Mutlaka bu konuda uzmanlık eğitimini almış uzman hekimlerce yapılmalıdır. Dolgu uygulamalarında steril şartlar sağlanmalıdır. Uygulanan dolgunun kalitesi çok önemlidir. Dolgunun uzun süre kalıcı olması kaliteli olduğunu göstermez. Önemli olan insan dokusu ile uyumlu, yan etki ve alerjik reaksiyon oluşturmadan zaman içinde vücut tarafından uzaklaştırılmasıdır. Aynı zamanda FDA tarafından onay almış olması şarttır. Kalıcı dolgular günümüzde sık kullanılmamaktadır. Sebebi yüz bölgesinde zaman içerisinde kistlere ve granülomlara neden olarak enfeksiyona zemin hazırlamasıdır. Dünyada en sık kullanılan dolgular hyalüronik asit dolgulardır. Hyalüronik asit vücutta doğal olarak bulunan bir madde olup deride su tutarak nemli ve gergin bir cilde neden olur. Bu dolgular çapraz bağlıdır ve bu sayede etki süresi daha uzun olur. Bölgeden bölgeye değişmekle beraber hyalüronik asit dolguların ömrü ortalama 6-24 aydır. Dolgu kalıcılık süresi dolgunun içerdiği çapraz bağ miktarı ve hyalüronik asit konsantrasyonuna bağlıdır. Bağ miktarı ve konsantrasyon arttıkça dolgu daha sert kıvam alır ve kalıcılığı artar. Çene, yanak gibi alanlarda sert dolgular kullanılırken, göz altı ve dudak gibi alanlarda yumuşak dolgular tercih edilir. Dudak dolguları ortalama 6-9 ay, göz altı ve burun dolguları ortalama 12 ay, çene ve yanak dolguları ortalama 18-24 ay kalıcı olmaktadır. Dolgular bu süre zarfında aniden bitmez. Aylar içinde yavaş yavaş azalarak bu süre sonunda vücuttan tamamen uzaklaştırılmış olur. Ancak genel olarak bölgeden bölgeye değişmekle beraber uygulanan dolguların % 20-30 kadarı kalıcı olarak uygulama bölgesinde kendisini korur.
Dolgun Uygulaması Nasıl Yapılır ve İyileşme Süreci Nedir?
Dolgu uygulaması ağrılı bir uygulama değildir. Uygulama öncesi uyuşturucu kremler ile uygulama alanı uyuşturulur. Bölgeden bölgeye değişmekle beraber iğne veya kanül yardımıyla dolgu enjekte edilir. Uygulama süresi yaklaşık 30 dakika kadardır. Uygulama sonrası soğuk kompres önerilir. İlk 2 gün dolgu uygulanan bölgede ödem görülebilir. 2 hafta içinde tüm ödem geçer ve doğal bir görünüm ortaya çıkar. Morluk ve kızarıklık olabilmekle beraber kişiden kişiye değişir ve çok sık görülen bir durum değildir. Uygulanan bölgeye göre doğru kıvamda dolgu seçilerek kendi dokunuzu taklit eden ve dışarıdan anlaşılmaya bir görünüm elde edilir. Kalıcılık süresi uzun olsun diye yanlış yapılan dolgu seçimlerinde doğal olmayan abartılı görünüm oluşabilir. Bu nedenle kaliteli ve doğru kıvamda dolgu seçimi uzman hekimlerce yapılmalıdır.
MEZOTERAPİLER VE VİTAMİN ENJEKSİYONLARI
Mezoterapi Nedir? Hangi Bölgelere Uygulanır?
Mezoterapi cilt sağlığı ve kolajen üretimi için gerekli olan vitamin, mineral, aminoasit, nükleik asit ve eser elementlerin belli oranda bulunduğu kokteyllerdir. Bu ürünlerin cilde enjekte edilmesi ile gençleşme sağlanır. Bu ürünler yüz, boyun, dekolte, el üstleri, güneş lekeleri ve saçlı deriye uygulanabilir.Mezoterapinin en sık kullanıldığı alanlar saç ve yüz bölgesidir. Saç mezoterapisi güçsüz ve dökülen saçları güçlendirerek kıl folikülünü uyandırır. Var olan saçların daha kalın, canlı ve parlak olmasına neden olur. Yeni saç çıkarmaz. Cilt kalitesini arttırmak ve yüz gençleştirme amacıyla da mezoterapi işlemi yapılabilmektedir. Özellikle yaşlanma ile beraber ve güneş ışınlarının yan etkisine bağlı olarak vücutta kolajen üretimi azalır tüketimi ise artar. Ciltte kolajen kaybı sebebiyle cilt kalitesini yitirip deforme olabilir. Mezoterapiler sayesinde kolajen yapımı artar ve daha sıkı, parlak, gergin ve genç bir cilde sahip olursunuz.
Mezoterapilerin Etkileri Nelerdir?
İnce kırışıklıkları yok eder
Cildin daha parlak ve gergin görünmesini sağlar
Suyunu kaybetmiş olan cildin nem dengesini sağlar
Güneş lekelerini ve göz altı morluklarını azaltır
Gözeneklerin hem sayısını azaltır hem de küçülmesini sağlar
Yüzde lifting etkisi yapar
Cilde ışıltı vererek doğal, temiz, duru ve genç görünmenizi sağlar.
Mezoterapiler Kimler İçin Uygundur?
Elastikiyetini kaybetmiş, susuz cansız ve solgun görünen ciltler için uygundur. Güneş ışınlarının etkisine bağlı olarak ciltten su buharlaşır ve ciltte kuruma olur. Bu nedenle yaz öncesi ve sonrası mezoterapi uygulamaları hem güneş ışınlarının zararlı etkilerinden bizi korur hem de güneşin neden olduğu hasarı tamir eder.
Uygulama Şeması Nasıldır?
2 hafta ara ile 3 ile 5 seans arası uygulama yapılır. İlk 3 seans 2 hafta ara ile yapılır. Ardından 4 ve 5. Seanslar 1 ay ara ile yapılır. Yılda 2 kez tekrarlanması önerilir. Etkisi ilk uygulamadan 5 gün sonra başlar. Maksimum etki 2. Ayda oluşur. Uygulama sonrası bol su tüketimi, güneşten korunma cildi nemlendirme ve sigara kullanımının bırakılması önerilir. Lazer, sauna ve solaryumdan uzak durulması önerilir.
GENÇLİK AŞILARI
Gençlik aşısı yaşlanma ile oluşan ince kırışıklıkların, ciltteki dolgunluğun azalmasına bağlı sarkmaları ve deformiteleri tedavi eden bir mezoterapidir. İçerisinde temel olarak su tütme gücü en yüksek moleküllerden biri olan hyalüronik asit bulunur. Hyalüronik asit dışında çeşitli vitamin, aminoasit ve peptidleri de içererek ciltte gençleşme ve onarım sağlar. Yaşlanma ile beraber kolajen yıkımı kolojen üretimden daha fazla olmaya başlar. Buna bağlı olarak ciltteki kolajen miktarı azalır. Ciltte kuruma, sarkma, elastikiyet kaybı ve deformasyon oluşur. Gençlik aşısı ile kollajen üretimi yeniden gençlik dönemlerindeki gibi üretilmeye başlar ve cildin kolajen yoğunluğu artar. Buna bağlı ciltte parlaklık, dolgunluk ve lifting ortaya çıkar. Aynı zamanda ciltte su tutarak hücrelerin canlanmasına neden olur. Gençlik aşını için bir yaş sınırı yoktur. Ciltte deformasyon başlangıcı varsa uygulanabilir. Genellikle 30’lu yaşlardan sonra başlanır. Yılda 2 kez 3 seans yapılması önerilir. İleri derece deforme ciltlerde 5 seansa kadar uygulama yapılabilir. Uygulamalar lokal anestezi kremlerle ağrısız şekilde yapılır. Uygulama süresi ortalama 15 dakikadır. En ince hayalet iğnelerle yapılan bu uygulama sonrası ciltte kızarıklık oluşabilir. Bu bulgular 1-2 gün içinde kendiliğinden düzelir. Bol su tüketimi ve güneşten korunmak gerekmektedir. Aynı gün mümkün oldukça yüze su değmemesi ve bolca nemlendirme önerilir. Ertesi gün makyaj yapabilirsiniz. Bu uygulama en sık yüz bölgesine uygulanır. Yüz dışında boyun, dekolte ve el sırtına da uygulanabilir. Uygulamadan 5-7 gün sonra cildinizde nemlenme, dolgunluk ve parlamayı fark edeceksiniz. Kolajen üretimi zamanla giderek artar ve 3-4 hafta arası ciltte lifting etkisi oluşur.
NEM AŞILARI VE BİYOREJENERATİF ÜRÜNLER
Nem Aşısı ve Biyorejeneratif Ürünler Nedir?
Nem aşıları ve biyorejeneratif ajanlar içeriğinde hyaluronik asit bulunan, steril ve emilebilir bir jel formunda enjekte edilebilir bir cilt yenileme ürünüdür. Çapraz bağa sahip hyaluronik asit ciltteki kırışıklıkların giderilmesinde doldurucu bir etki gösterirken, serbest olan formu ise cildin nemlenmesini ve kolajen yapımını uyarır. Bu ürüneler, alın bölgesi ve kaş ortası, gözler ve ağız çevresi, dekolte, el üzeri, diz üzeri ve tüm yüze uygulanabilir.
Cilt Üzerindeki Olumlu Etkileri Nelerdir?
Cildin yaşlanmasına bağlı olarak cilt dokusunda bulunan kolajenin eksikliği bu ürünlerin içerdiği hyaluronik asit ile giderilir ve cildin ihtiyacı olan nem miktarı geri kazandırılmış olur.
Hyaluronik asit, cildin nem dengesinde ve yağ dokusunda önemli etkisi bulunan kolajenin yapı taşıdır. Cildin zamanla yaşlanmasına bağlı olarak kolajen dengesini kaybetmesi cilt üzerinde birtakım istenmeyen görüntülerin oluşmasına neden olur.
Doğal olarak cilt gençleştirme üzerine gerçekleştirilen medikal-kozmetik tedavilerde hyaluronik asit cildin belirli bölgelerine profesyonel bir şekilde enjekte edilerek cildin nemli kalmasını sağlayan kolajen üretimi tetiklenmektedir. Bu sayede cildinizin sıkılaşması ve gözle görülür bir şekilde canlılık kazanması sağlanır. Öte yandan hyaluronik asit, cildin nem ve yağ dengesinde önemli ölçüde etkiye sahip olmasının yanında ciltte anti-oksidan etki göstererek, serbest radikal olarak bilinen zararlı etkilerin oluşmasını engeller.
Nem aşıları ve Biyorejeneratif ürünler birbirinden farklı moleküler ağırlığa sahip hyaluronik asit parçaları bulunan içeriği sayesinde, ilk uygulamadan itibaren yaklaşık 6 ay içinde biyolojik yapılandırma etkisiyle dokunun canlı, sıkı ve doğal görünüme kavuşması sağlanır. 5 farklı molekül ağırlığı ile deri üzerinde şu faydaların oluşmasını sağlamaktadır:
Yeniden canlandırma etkisi ile endotelyal hücreler uyarılır.
Yeni kan damarlarının oluşumu ve kollajen üretimi aktive edilir.
Yeniden yapılandırma etkisi ile epidermisin fibroblast ve bazal hücrelerinin çoğalması aktive edilir.
Nemlendirici ve koruyucu etkisi ile su moleküllerinin tutulması sağlanır.
Serbest radikaller yakalanır ve metabolik alışverişi aktivite eder.
Herhangi Bir Yan Etkisi Var mıdır?
Hyaluronik asit serum tamamen güvenilir bir medikal-kozmetik ürünüdür. Cildin hızlı bir şekilde yenilenme ve kollajen üretmesi için belirli yaş gruplarına göre özel olarak planlanan seanslarla uygulanan bu ürünlerde, çok nadir olsa da alerjik reaksiyonlar meydana gelebilir. Ancak bu reaksiyonlar zararsız olup kısa sürede geçicidir. Bunun yanında enjeksiyona bağlı olarak uygulama bölgelerinde minimal morluklar görülebilir. Bunlar da 2-3 gün içinde kendiliğinden yok olur. Ayrıca hyaluronik asidin deri tarafından erken absorbe edilmesinin (emilmesinin) önüne geçmek amacıyla, seans sürecinde tedavi gören kişilerin sauna, hamam, güneşlenme ve solaryum gibi sıcak ortamlardan uzak durması tavsiye edilmektedir.
FRANSIZ ASKISI İLE AMELİYATSIZ YÜZ GERME
Fransız Askısı Nedir?
Fransız askısı, cilt dokusuna uyumlu, üzerinde deriye tutunan kollar içeren esnek iplerle cildin gerdirilmesi amacıyla uygulanan ameliyatsız yüz germe işlemlerinden biridir. Fransız ip askısı olarak da bilinen bu yüz germe işlemi, Fransa’da geliştirildiği için Fransız askısı olarak bilinir.
Dolgu, botox ve gençlik aşıları ile yüz ve boyun bölgesinin toparlanması zor olan hastalarda bu tedavi tercih edilir. Özellikle yaşlanmayla beraber en çok şikâyet edilen yanak sarkması (bulldoglar) ve derinleşmiş burun kenarı çizgilerini açmaya ve yüzü germeye yarayan bu teknik doğru ellerde oldukça güvenlidir. Steril şartlarda yapılmak zorundadır. Yüzünüzün içine yerleştirilen ipin hem kalitesi hem de sterilliği en önemli konudur. Ucuz malzemeler ile yapılan ve merdiven altı uygulamalarda yüzünüzde enfeksiyon, doku erimesi ve kalıcı deformasyon ihtimali çok yüksektir.
İşlemde kullanılan ipler, yüz bölgesindeki sarkan kırışıklıkları neredeyse ağrısız bir şekilde giderir. Aynı zamanda kaş askılama, boyun germede ve badem göz estetiğinde de bu iplerden faydalanıyoruz. Hastanın ihtiyacına göre aynı anda bu işlemlerin birkaçı veya hepsi kombine edilebilir. Uygulama sonrasında gençleşme hemen fark edilmeye başlarken asıl etki 4 ila 6 hafta arasında ortaya çıkar.
Yüzde en fazla sarkma görülen bölgelerin başında yanaklar gelir. Bu nedenle işlem çoğunlukla yanaklardaki sarkmaların giderilmesi amacıyla uygulanır.
Fransız Askısı Nasıl Uygulanır?
Fransız askısı uygulaması, lokal anestezi altında yapılan ve ortalama 30-60 dakika süren bir işlemdir. Daha az invaziv olan bu işlem, cerrahi yüz gerdirmeye göre minimum düzeyde kesi içerir. Uygulama öncesi hastaların kan sulandırıcı ilaçlardan bir süre uzak durması gerekir. İşlem sırasında ipler cilt altında SMAS adı verilen ve cerrahi yüz germede germe işleminin uygulandığı tabakaya yerleştirilir. İpler, hastaların ihtiyacına göre 2 ya da 3 çift ip askı olarak yüzün her iki yanına, deri altına yerleştirilir.
Fransız Askısı Etki Süresi Ne Kadardır?
En çok sorulan sorulardan birisi etki süresi ve etkinin tamamen geçip geçmeyeceği. Fransız askısı kişinin cilt kalitesine, cilt ağırlığına ve cerrahın tecrübesine göre ortalama 12-18 ay kadar etkilidir. Bu süre sonunda etki tamamen sıfırlanmaz. Fransız askısında cilt altına yerleştirilen ip hattı boyunca kolajen sentezi olur ve bu sayeden doğal kolajen bantlar meydana gelir. Bu bantlar sayesinde ipler tamamen erise bile yüzünüz bir miktar gerginliğini korur. Düzenli aralıklarla yapılan Fransız askısı ile etki süresi daha uzun yıllar sürebilir ve cerrahi yüz germe ihtiyacınız ortadan kalkabilir.
İyileşme Süreci Nasıldır?
İşlemden sonra uygulama bölgesinde hafif şişlikler, morarmalar ya da ağrı ortaya çıkabilir. Buz kompresleri ve ağrı kesiciler kullanılarak bu durum ortadan kaldırılabilir. Reçete edilen ağrı kesiciler ve diğer ilaçlar ile iyileşme süreci devam ettirilir. Hastalar, uygulama sonrasında kısa sürede günlük hayatlarına devam edebilir. Normal iyileşme süresi 7 ila 15 gün arasında değişiklik gösterir. Hastaların ipler uygulandıktan sonra birkaç gün dinlenmesi gerekebilir. Mümkünse birkaç gün güneşe çıkmamalıdır, sauna ve hamamdan da birkaç gün uzak durulması gerekir. İlk hafta yüz kasları minimum düzeyde kullanılmalı, yüzüstü yatılmamalıdır. Diş operasyonlarından, ağzı çok fazla açmaktan ve sert yiyeceklerden kaçınılmalıdır. Hastaların yüz yıkama işlemi sırasında yukarı doğru hareketler yapması gerekir, masaj yapılması ve derinin ovulması sakıncalıdır.
Ameliyatla Yüz Germeye Göre Avantajları Nelerdir?
Bu yöntemin en önemli faydası ameliyat olmadan yüz ve boyun bölgesinde germe işlemi olmasıdır. Anestezi almanız gerekmez. Kısa süren bu işlem oldukça etkilidir ve ağrısızdır.
İyileşme süresi cerrahi yüz germeye göre oldukça kısadır. Dikiş yok ve iz yoktur. Tek noktadan tüm ipler gönderilir ve bu giriş deliği kusursuz şekilde iz kalmadan iyileşir.
Uygulama sonrası hastane yatışı gerekmez aynı gün taburcu edilir.