


Estetik Dolgu Uygulamaları
Dolgular En Sık Hangi Bölgelere Uygulanır?
Dolgular adından anlaşıldığı üzere çukur veya hacimsiz olan bölgeleri doldurmak için kullanılan maddelerdir. Derideki kırışıklıkların tedavisinde, yüzde yanak, çene, dudak, şakak, göz altı, burun, nazolabial bölgeleri doldurmak için kullanılır. En sık dudak ve çene bölgelerinde hacim sağlamak amacıyla kullanılır.
Dolgu ve Botoks Arasındaki Fark Nedir?
Dolgunun botokstan farkı mimik yapmazken var olan çukur ve kırışıklıkların tedavisini sağlamasıdır. Botoks uygulanan alanlara yapılan dolgunun ömrü daha uzun olacaktır. Özellikle alın, kaş arası ve kaz ayağı bölgelerine yapılan botoks uygulaması sonrası devam eden kırışıklıklar dolgular ile tedavi edilir. Bu alanlarda kas hareketleri azalacağı için dolgunun erimesi daha zor olacaktır ve etki süresi artacaktır.
Dolgu Uygulamasında Amaç Nedir?
Dolgu uygulamalarında amaç yüzü şişirmek değildir. Yüzümüzde pek çok doğal çizgi bulunmaktadır. Yaşlanmayla beraber bu çizgilerin derinliği artar ve daha belirgin hale gelir. Dolgu uygulamalarında amaç en az miktarda dolgu kullanarak doğallığı bozmadan normal altın oranı sağlamaktadır. Örneğin burun kenarındaki oluklar (nazolabial oluk) doğal ve olması gereken bir çukurdur. Yaşlanma ile derinliği artan bu çukur alan doldurularak derinliği azaltılır. Bu bölgeyi şişirmek veya tamamen doldurmak doğru değildir. Çene ucunuz geride duruyorsa dolgu uygulaması ile çeneniz olması gereken altın orana getirilir. Fazla yapılan dolgu uygulamaları yapay ve abartılı görünüme neden olmaktadır.
Dolgu Uygulamasında Nelere Dikkat Etmeliyiz?
Mutlaka bu konuda uzmanlık eğitimini almış uzman hekimlerce yapılmalıdır. Dolgu uygulamalarında steril şartlar sağlanmalıdır. Uygulanan dolgunun kalitesi çok önemlidir. Dolgunun uzun süre kalıcı olması kaliteli olduğunu göstermez. Önemli olan insan dokusu ile uyumlu, yan etki ve alerjik reaksiyon oluşturmadan zaman içinde vücut tarafından uzaklaştırılmasıdır. Aynı zamanda FDA tarafından onay almış olması şarttır. Kalıcı dolgular günümüzde sık kullanılmamaktadır. Sebebi yüz bölgesinde zaman içerisinde kistlere ve granülomlara neden olarak enfeksiyona zemin hazırlamasıdır. Dünyada en sık kullanılan dolgular hyalüronik asit dolgulardır. Hyalüronik asit vücutta doğal olarak bulunan bir madde olup deride su tutarak nemli ve gergin bir cilde neden olur. Bu dolgular çapraz bağlıdır ve bu sayede etki süresi daha uzun olur. Bölgeden bölgeye değişmekle beraber hyalüronik asit dolguların ömrü ortalama 6-24 aydır. Dolgu kalıcılık süresi dolgunun içerdiği çapraz bağ miktarı ve hyalüronik asit konsantrasyonuna bağlıdır. Bağ miktarı ve konsantrasyon arttıkça dolgu daha sert kıvam alır ve kalıcılığı artar. Çene, yanak gibi alanlarda sert dolgular kullanılırken, göz altı ve dudak gibi alanlarda yumuşak dolgular tercih edilir. Dudak dolguları ortalama 6-9 ay, göz altı ve burun dolguları ortalama 12 ay, çene ve yanak dolguları ortalama 18-24 ay kalıcı olmaktadır. Dolgular bu süre zarfında aniden bitmez. Aylar içinde yavaş yavaş azalarak bu süre sonunda vücuttan tamamen uzaklaştırılmış olur. Ancak genel olarak bölgeden bölgeye değişmekle beraber uygulanan dolguların % 20-30 kadarı kalıcı olarak uygulama bölgesinde kendisini korur.
Dolgun Uygulaması Nasıl Yapılır ve İyileşme Süreci Nedir?
Dolgu uygulaması ağrılı bir uygulama değildir. Uygulama öncesi uyuşturucu kremler ile uygulama alanı uyuşturulur. Bölgeden bölgeye değişmekle beraber iğne veya kanül yardımıyla dolgu enjekte edilir. Uygulama süresi yaklaşık 30 dakika kadardır. Uygulama sonrası soğuk kompres önerilir. İlk 2 gün dolgu uygulanan bölgede ödem görülebilir. 2 hafta içinde tüm ödem geçer ve doğal bir görünüm ortaya çıkar. Morluk ve kızarıklık olabilmekle beraber kişiden kişiye değişir ve çok sık görülen bir durum değildir. Uygulanan bölgeye göre doğru kıvamda dolgu seçilerek kendi dokunuzu taklit eden ve dışarıdan anlaşılmaya bir görünüm elde edilir. Kalıcılık süresi uzun olsun diye yanlış yapılan dolgu seçimlerinde doğal olmayan abartılı görünüm oluşabilir. Bu nedenle kaliteli ve doğru kıvamda dolgu seçimi uzman hekimlerce yapılmalıdır.